Şimdi bu yazı neden çıktı derseniz, geç yatan çocuklarımla sabahın 6:30’unda güne başlayınca bu işi verimli hale nasıl getiririm diye bir araştırma yapayım dedim. Sonra da öğrendiklerimi hem aklımda kalması hem de sizlerle paylaşmak için buraya yazmak iyi oldu. Hadi başlıyoruz, çok kısa, özet ve net aktarıyorum.
Günü kaliteli yaşamanın en temel şartı, sabahın keyifli başlamasıdır…
- Pozitif olun, güne gergin başlayan ebeveynlerin çocukları yataktan kalkmakta zorluk çekiyorlarmış…
- Erkenden yatın. TV’yi hafta için aktif kullanmayın, belki bir kez olabilir.
- Kahvaltıdan en az 45 dakika önce uyandırın. Bu süre, vücudun uyku durumundan uyanık hâle geçebilmesi için gerekli olan süreymiş.
- “En Direkt” uyandırma yöntemlerini kullanın seçin. Serin bir esintiyle oksijen desteği, hafif dokunmalar, neşeli bir müzik açmak gibi. Hem herkese yaşama sevinci de yayılır.
- Uyandırmadan kıyafetlerinizi giyin, ebeveynini güne hazır gören çocuk ondan güç alır.
- Baktınız zorlanıyor, yanına uzanın, kulağına sevgi sözleri fısıldayın, oynaşın, böylece “duygusal” güç de vermiş olacaksınız. Unutmayın, duygusal güç yoksa fiziksel güçte olmaz.
- Sadece el ve yüz değil, kolları da yıkamasını sağlayın. Bu durum “fiziksel” uyanmaya daha fazla katkı sağlarmış.
- Kahvaltıya birlikte oturun. Yalnız bir kahvaltı keyifle tamamlanmaz. Üstelik bir an önce bitirme baskısı çocukta yeme bozukluğuna da yol açar. Hatta baktınız zorlanıyor, kazık kadar çocuk kendi yemez mi demeyin, benim gibi çaktırmadan yedirin, yoksa zaman sıkışıyor 🙂
Bu işi önemseyin, yüksek farkındalık gerektiren günün en önemli etkinliğidir. Sakın öfkelenmeyin, sinirlenmeyin, güzel bir güne kötü başlamayın. Eğer bu böyle kanıksanmış bir durumsa, bu durumdan çıkmanın yollarını mutlaka bulun. Çünkü bu normal değil. Bu duruma yol açan nedenler için buradan eğitimlerimize mutlaka göz atın.
Hem siz iyi hissedin, hem de çocuğunuz gününü mutlu geçirsin.
Sevgi ve saygılarımla.